Adana Arkeoloji Müzesi (Yeni Müze Kompleksi)

Türkiye’nin en eski 10 müzesinden biri olarak 1924 yılında kurulan Adana Müzesi, Caferağa Cami Medresesi, Kuruköprü binası gibi çeşitli binalarda faaliyet gösterdikten sonra kapasitenin yetersiz olması yeni bir bina ihtiyacını doğmuştur.

Eski dönem Adana sanayisinin öncülerinden Milli Mensucat Fabrikası’nın metruk binasının düzenlenmesiyle burası Adana Yeni Müze Kompleksi olarak 2018 yılında hizmete açılmıştır. Günümüzde 12.500 metrekare alanda faaliyet gösteren müze, Kent Müzesi, Tarım Müzesi, Sanayi Müzesi, Etnografya Müzesi, ve Çocuk Müzesi gibi alanların tamamlanmasıyla 65.000 metrekare alanıyla Ortadoğu’nun en büyük müzesi olacaktır.

Adana Müzesi  modern sunumu, geniş alanı ve özgün tasarımıyla, Shining Star Awards 2019 Eğlence ve Rekreasyon Ödül töreninde "En başarılı müze ve ören yeri" kategorisinde büyük ödüle layık görülmüştür.

Adana Arkeoloji Müzesi’nde arkeolojik eserlerin sergilendiği 8 salonun yanı sıra Adana’ya özgü hediyelik eşyaların satıldığı bir dükkân ve gezdikten sonra yorgunluğunuzu giderebileceğiniz geniş bahçesi olan bir kafe işletmesi de bulunmaktadır.

Müzedeki Eserler

Adana Müzesi’nde Neolitik ve Kalkolitik dönemden başlayarak Hititler, Asurlular, Persler, Helenistik Dönem, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait arkeolojik eserler sergilenmektedir.

Müzede eserler kronolojik sıraya ve dönemlere göre sergilenmektedir. Salonlar birbirleriyle bağlantılı olup geçmişten günümüze doğru sırayla ilerlenmekte ve hiçbir dönemi atlamaksızın sırayla tüm eserleri görme olanağı sunmaktadır.

Müzenin en dikkat çekici özelliklerinden birisi genel ortam loşken sergilenen eserlerin çok başarılı bir şekilde aydınlatılmış olması ve tüm dikkati eserlerin üzerine çekmesidir.  Camekânlarda sergilenen eserlerde yanal ışığın başarılı kullanımı da kabartma vb. tüm ayrıntıları başarıyla göz önüne sermektedir.

Müzede eserlerin yanı sıra dönemler ve temalar hakkında bilgi şemaları, dönem yaşantısını canlandıran maketler Anavarza animasyonu gibi öğretici öğeler bulunmaktadır.

Müze milyonlarca yıllık deniz fosilleriyle başlamakta, taş devri  ve sonrası toprak kap ve mutfak eşyaları, mühürler ve  kabartma yazılarının bulunduğu kil tabletler yer almaktadır. Bu dönemde pişmiş toprak teknolojisi öne çıkmakta; oyuncaklar, figürler vb. tüm eşyalar topraktan yapılmaktadır.

Arabalı Tanrı Tarhunda: Müzedeki en önemli eser olarak nitelendirilebilir. Hititlerin fırtına tanrısının heykeli, boyutu ve tarihsel önemiyle dikkat çekmektedir. Bazalt taştan yapılmış heykel, genel itibariyle oldukça iyi korunmuş durumdadır. Heykelin hemen arkasında fırtına tanrısının tarihteki öneminden bahseden bir levha yer almaktadır. Heykelin, kitabesinde bulunan “Ben Adania’nın tanrısıyım” yazısı da şehrin isminin binlerce yıllık kökeni hakkında bilgi vermektedir.

Taşköprü Kitabesi: Adana’nın en önemli eserlerinden Taşköprü’nün onarımını yaptıran padişah Abdülmecid’in tuğrası ve dallarıyla bir papatya işlenmiştir.

Romalı Senatör Heykeli; Magarsus Antik Kenti’nden çıkarılan, insan boyutundaki bronz heykelin Roma döneminde yaşayan soylu birine ait olabileceği düşünülmekte; halk arasında senatörün heykeli olarak bilinmektedir.

Akhilleus Lahti; M.S. 170-190 yıllarına tarihlenen eserde Truva Savaşı betimlenmektedir.

Antropoid Lahit:  Roma dönemine ait eserde eski Mısır dönemi ölümden sonra diriliş ve mumyalama inancının etkisi görülmektedir. Ölen kişinin dirildikten sonra hayatına yeniden devam etmesi için vücudunun ve yüzünün tanınması gerektiği inancıyla lahit üzerine ölünün yüzü işlenmiştir.

Dağ Kristali Heykelciği: Geç Hitit dönemine ait bir eserdir.

Kazılar Salonu: Adana ve çevresindeki Tepebağ Höyüğü, Tatarlı Höyüğü, Sirkeli Höyüğü, Misis Höyüğü, Aigai Antik Kenti ve Anavarza’da çıkarılan eserler sergilenmekte, eserlerin hemen yanında çıkarıldıkları höyük/antik kentle ilgili bilgiler yer almaktadır.

Nümizmatik Bölümü: Yeni açılmış bölümde Asur, Hitit, Helen, Roma, Selçuklu ve Osmanlı döneminden altın, gümüş, bronz sikkeler sergilenmektedir.

Mozaik Bölümü: Çukurova yöresinden çıkarılan toplam 930 metrekare mozaik burada sergilenmektedir. Son derece başarılı bir tasarımla, platform üzerinde yürünerek tüm mozaiklere yakından bakma imkanı sağlanmıştır. Orpheus Mozaiği, Nuh’un Gemisi Mozaiği,  Hippokampos Mozaiği sergilenen önemli mozaiklerdendir.

Adana Arkeoloji Müzesi Giriş Ücreti Nedir? Hangi gün ve saatlerde ziyarete açıktır?

Adana Arkeoloji Müzesi giriş ücreti 15 TL’dir. Müze kart geçerlidir. Müze, 18 yaş altı ziyaretçilere ve öğretmenlere ücretsizdir.

Adana Yeni Müze Kompleksi pazartesi hariç haftanın her günü ziyarete açıktır.

Müze Yaz Döneminde (1 Nisan-31 Ekim arası)   08:30-19:00 Gişe Kapanışı: 18:30

                Kış Döneminde (1 Kasım-31 Mart arası)    08:30-17:30 Gişe Kapanışı: 16:45

Saatleri arasında ziyarete açıktır.

Adana Arkeoloji Müzesi Telefonu: 0322 454 38 55/57

Adana Arkeoloji Müzesi Nerededir? Yol Tarifi Bilgileri. Müze’ye Nasıl Gidilir?

Adana Arkeoloji Müzesi, merkez Seyhan İlçesi’nin eski semtlerinden Döşeme Mahallesi’nde yer almaktadır. Konum olarak çok merkezi bir yerde olup, çok sayıda toplu taşıma aracının da yakınından geçtiği bir müzedir.

Adana Arkeoloji Müzesi’ne özel araçla gitmek için Mehmet Nuri Sabuncu Bulvarı’na ulaşarak Çifte Minare Camisinin karşısından Cumhuriyet Caddesi’ne girdiğinizde yolun sonunda müzeye ulaşılmaktadır.

Adana Arkeoloji Müzesi’ne toplu taşımayla gitmek için özellikle Adana’nın en bilinen noktalarından olan ve müzeye çok yakın konumdaki Çifte Minare Cami’sinden geçen otobüs ve minibüsleri tercih edebilirsiniz. Adana Metrosu da müzenin çok yakınından geçmektedir.

Adana Arkeoloji Müzesi Çevresinde Görülebilecek Yerler:

Adana Arkeoloji Müzesi şehrin merkezinde yer almasından dolayı tarihi noktalara çok yaın konumdadır. Müze ziyareti sonrasında veya öncesinde  Yağcami’den başlanarak sırasıyla Kazancılar ÇarşısıBüyüksaatRamazanoğlu Konağı,  Ziyapaşa Parkı, UlucamiKız Lisesi, TaşköprüSinema MüzesiAtatürk MüzesiTepebağ Evleri, Sabancı Merkez Camii ve Merkez Park yürüyerek gezilebilmektedir. Uygun bir havada bu değerleri gezmek turistleri geçmişe götüren keyifli bir yürüyüş olacaktır