Portakal Çiçeği Karnavalı
NİSAN’DA ADANA’DA
Adana'yı benim için en güzel tanımlayan ifade "şehr-i keyf". Adanalılar güzel yemekten, tiyatrodan, müzikten, sanattan, gecelere kadar sokaklarda yaşamaktan kısacası yaşamaktan keyif alan insanlar. Hal böyle olunca 24 saat yaşayan şehirde festivaller, karnavallar eksik olmuyor. Bu coşkudan bahsetmeden önce, Adana'ya gitmişken yemeklerinden, gezilecek yerlerinden bahsetmemek olmaz.
ÖNCE BİRAZ GASTRONOMİ
Adana için sıkı bir diyet programına hazır olun. Öğün atlamadan sık sık ve bol bol yemek çok önemli. Diyetimiz sabah kahvaltıda ciğerle başlıyor. Adana için bu bir ritüel. Ara öğün olarak Adana'nın son dönemde meşhur olan uzayan böreğini denemelisiniz. Öğlen simit-şalgam veya muzlu süt ile enerjinizi tazeleyebilirsiniz. Muzlu süt deyip geçmeyin burası diyetimiz için çok önemli. Assolist olarak kebabı akşama saklamalısınız. Kebap konusunda her Adanalının farklı bir favorisi vardır. Mekan sayısı fazla olunca mutabakat da sağlanamıyor. Tatlı konusunda ayaküstü kokteyl havasında yenebilecek halka tatlı, taş kadayıf ve benim favorim olan kaymaklı kadayıf güzel olabilir. Gece eğlenceden sonra da şırdan veya mumbar dolması ile kapanışı yapabilirsiniz.
ŞEHİRDE KISA BİR TUR ZAMANI
Yemek arasındaki kısa zamanları Adana'nın eşsiz güzelliklerini görmek için kullanabilirsiniz. Adana'nın simgesi Dünya'nın halen kullanımda olan en eski köprüsü Taşköprü, 1513 yılında yapılmış olan Ulucami ve Türkiye'nin en büyük saat kulesi olan Büyük Saat akla gelen ilk yerlerden. Tarihi yerlerin dışında Sabancı Merkez Camii'nin ihtişamını hafızanıza kazıyıp, nehir üzerinde gondol keyfi ve çayla birlikte Seyhan Gölü'nün mutlaka keyfini çıkartmalısınız. Biraz vaktiniz varsa Adana'ya 40 dakika uzaklıktaki Kapıkaya Kanyonu'nda yürüyüş yapabilir ve hemen yanındaki James Bond filminin çekildiği Varda Köprüsü'nü görebilirsiniz.
VE KARNAVAL ZAMANI
Gelelim karnavala… Pek çoğumuz için ilkbahar aylarının büyüsü başkadır. Özellikle Nisan ayı geldiğinde bazı şehirler vardır ki ayrı bir ambiyansa sahip olur. Bunlardan biri de Adana’dır. Adeta şehrin sokakları mis gibi portakal çiçeği kokar. Bu koku insana o kadar iyi gelir ki ruhunuz güzelleşir ve yaşam enerjiniz zenginleşir. Havanın en güzel olduğu bu ayda şehri bir festival coşkusu sarar. İşte bu festivalin adı Portakal Çiçeği Karnavalıdır. Bu yıl 7.’si düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalı, 3-7 Nisan arasında tüm coşkusuyla sizleri bekliyor.
TÜRKİYE’NİN RİO KARNAVALI
Dünyanın ünlü karnavallarının örnek alınarak organize edilen karnavalda şehrin sokakları rengarenk bir hal alıyor. Karnavalın en ilgi çeken kısmı olan ve birbirinden renkli ve ilginç kostümleri giyen insanların oluşturduğu kortej ile başlayan etkinlikler, şehrin dört bir köşesine hızla yayılıyor. Dünya’nın birçok bölgesinden gelen ziyaretçiler dans gruplarının figürleri ile kendinden geçerken, karnaval alanında yer alan Adana’nın yöresel lezzetlerini de deneyimleme şansını buluyorlar.
Caddeler boyu kurulan stantlarda portakal çiçeğinden yapılan taçlar, takılar, el yapımı hediyelik eşyalar, portakal çiçeği reçeli ve kolonyası bulunuyor. Karnaval boyunca birçok tiyatro, sokak performansları, atölye çalışmaları, yarışmalar, sergiler ve konserler düzenleniyor. Yani karnavala katılanlar birçok sanat dalını bir arada bulma şansını bulabiliyor. O zaman karnavalın sloganı da olan “Nisan’da Adana’da” buluşalım. Dolu dolu bir karnaval geçirmenizi dilerim.
Reşat TAMAN
Gezi Yazarı (Sunexpress dergisi, www.reshontheway.com )
Reshontheway