Karataş-Yelkoma

ROTA LİNKİ

https://www.komoot.com/tour/1427144124

ROTA BİLGİSİ

(Karataş-Bebeli-Kaldırım-Kırmızıdam-Kızıltahta-Kesik-Karataş)

 Eski Nehir Yatağında Bisiklet Sürmek

Deniz kıyısındaki ilçe  Karataş’tan başlayarak Yelkoma Lagünü’nde hiçbir yerde rastlayamayacağınız coğrafi oluşum ve bitki örtüsü, ve yabanıl kuşları görecek ve Anadolu’daki tek salla Ceyhan Nehri’ni geçeceksiniz.

Ne Zaman Sürmeli? Sıcak yaz günleri hariç her mevsim bisiklet sürmeye uygun bir rota.

Parkur Durumu: Araç trafiği düşük ve güvenli bir rota

Uygunluk: Dağ, gravel ve tur bisikletlerine uygun bir rota. Yol bisikletlerine uygun ve lagün sürüşü içermeyen bir rota internet sayfasında paylaşıldı.

Neler Göreceksiniz? Magarsus Tiyatrosu, Karataş Feneri, Kumluk Tabiat Parkı, Yelkoma Lagünü, kuş gözlem kulesi,  salla nehir geçişi, Akdeğirmen

Rotanın Yakınında Neler Var?  Akyatan Lagünü, Harbiş Sahili, Nergis Adası,

Ne alınır? Tescilli Karataş Kıddesi

Yeme&İçme: Ünü ülkeye yayılmış balıkçı restoranlarında kaya koruğu, deniz börülcesi, mavi yengeç gibi lezzetleri denemenizi tavsiye ederiz. İlçe merkezinde farklı alternatifler mevcut.

Kamp İmkanı: Kumluk Tabiat Parkı

Konaklama imkanı: Kumluk Tabiat Parkı’nda bungalovlar ve ilçe merkezinde oteller mevcut

Ulaşım: İlçeye Taşköprü’den ve Yüreğir Otogarı’ndan kalkan minibüslerle ulaşılabilmekte. Minibüs işletmesiyle önceden iletişime geçilerek bagaja bisiklet yüklemek mümkün.

ROTANIN HİKAYESİ

Adana’nın denize açılan iki kapısından biri olan Karataş, Seyhan ve Ceyhan Nehirlerinin doğal sınırları içinde kurulmuş sevimli bir ilçe. Yerleşime elverişli bir bölge olması nedeniyle tarihi çok eskilere dayanıyor.

İlk durağımız  popüler  bir diziye de adını veren Magarsus Antik Kenti.   Antik coğrafyacı Arianos, Büyük İskender’in, Ceyhan nehri üzerine bir köprü inşa ettirip buradaki antik tiyatronun 200 metre kuzeyindeki Athena Magarsia Tapınağı’nı ziyaret ettiğini aktarmakta.

Magarsus Amfi Tiyatrosundan sonra manzarasıyla bize büyüleyen ve adını  yine Büyük İskender’den alan körfezin batı ucundaki deniz fenerine ulaşıyoruz. Manzara çok etkileyici ancak gezeceğimiz yerler de çok ve yola koyuluyoruz.

Tepeden palmiyeler ve denizi görünce  Akdeniz Bölgesi’nde  olduğumuzu her hücremizde hissediyoruz. Sonraki durağımız rüzgar erozyonunu önlemek amacıyla kumluk alanın 1970’li yıllarda devlet tarafından ağaçlandırılmasıyla oluşmuş bir doğa harikası olan Kumluk Tabiat Parkı. Burada çamların gölgesinde Akdeniz’i seyretmek yorgunluğumuzu gideriyor. Belediye tarafından işletilen tesiste konaklama imkanı da mevcut.

Bölgeye özgü Akdeniz bitkilerinin, tarlaların, narenciye bahçelerinin arasından yolumuza devam ederek Bebeli Mahallesi’nin ilerisindeki köprüden Ceyhan Nehri’ni geçiyoruz. Bu Ceyhan’dan ilk geçişimiz ama son olmayacak hissediyoruz. Belki de köprü bile olmadan geçeceğiz Ceyhan’ı.

Yumurtalık İlçesi’ndeyiz artık ve buranın güzel  mahallelerinden biri olan Kaldırım’a ulaşıyoruz. Burada bambaşka bir dünyaya açılan kapı mevcut. Yelkoma Lagünü ’ne giriş yapıyoruz. Ceyhan Nehri’nin 1935 yılındaki sel nedeniyle yatak değiştirmesi, bu lagünün oluşmasına yol açmış. Tatlı ve tuzlu su bataklıkları, geniş düzlükler, sazlıklar, ıslak çayırlar, kumullar ve Halep çamı ormanından oluşan oldukça zengin bir coğrafya burası. Eski bir nehir yatağında ilerliyor olmak ise bambaşka bir his. 1993’te 1. derece doğal sit alanı, 1994’te tabiatı koruma alanı ve 2005’te Ramsar alanı olarak koruma statüleri kazanmış olan lagünde birçok hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapması nedeniyle ülkemizin önde gelen bioçeşitlilik alanlarından biri sayılıyor. Lagün ayrıca kuş göç yolları üzerinde bulunmasından dolayı kuş göçlerinin güvenilir bir şekilde tamamlamasında önemli rol oynuyor. Bu kadar çeşitli kuşlara ev sahipliği yapan lagünde elbette bir de kuş gözlem kulesi bulunuyor. Kuleye çıkıp etrafı izlemek sonsuz düzlüklere bakmak kaçırılmaması gereken bir deneyim. Akdeniz’deki balık restoranlarda meze olarak satılan deniz börülcesi bitkileri ve kum çamları daha önce hiç görmediğimiz bu coğrafyadaki sınırlı alana özgü, başka yerde rastlanılması zor bitkiler.

Lagünden sonra Kırmızıdam Mahallesi’ne ulaşıyoruz; yolumuzu Ceyhan Nehri kesiyor ancak endişeye mahal yok. Yürek Yarası filminde Kadir İNANIR’ın Serpil Çakmaklı’yı kaçırdığı, Kızgın Toprak Filmi’nde Fatma GİRİK ve Tamer YİĞİT’e geçim umudu olan  150 yıllık sal imdadımıza yetişiyor. 2 çay parası ücret ödeyerek nehri sal ile geçiyoruz. 

Kızıltahta’ya gelmişken bir başka filmin en başında yer alan  Akdeğirmen’i de göreceğiz.  Adana çok sayıda yönetmen, oyuncu sanatçı çıkarmış film platosu gibi bir şehir. Zıkkımın Kökü filminin en başında yer alan yapının geçmişi Roma dönemine kadar uzanmakta.  1700 yıllık köprünün Kızıltahta tarafındaki beş gözü ayakta kalmış durumda. Köprünün değirmen kısmı 2 katlı olup, 1960'lı yıllara kadar faal olarak  kullanılmış.  . Akdeğirmen’den sonra dönüşe geçiyoruz. Develiören ve Kesik köyleri üzerinden Karataş İlçe Merkezine ulaşıyoruz.